19 Ocak 2015 Pazartesi

LALE'NİN BİLİNMEYEN HİKAYESİ

Bir devre adını veren başka bir çiçek olmadı. Osmanlı için ne denli değerli olduğu belli değil mi? Eski dönemdeki lale çılgınlığı ile ilgili birkaç örnekleme yapmak istedim. Osmanlının avrupaya tanıttığı hatta bazı kayaklarca çaldırdığı bir çiçek o. 150 yıl sonra Hollanda'nın Türkiye'nin yıllık dış ticaret gelirinin tamamını çiçekten elde ettiğini biliyor muydunuz? Çalınan sadece basitçe dile getirebileceğimiz lale değil osmanlının geleceğiydi aslında. Lale devrinden sonra savaşlardan yorgun düşen insanımız içinde artık eski değeri kalmamıştı.Yoksullaşan ve yorgun düşen halkımız için güzellik ve zenginliğin ibaresi laleler eski önemini yitirmişti.Ayrıca Pers mitolojisine göre lalenin yaprağındaki çığ a yıldırım düşmesi ile yaprak alev alır sonra donar bu da lalenin ortasındaki koyuluğu ve yapraklarındaki görünmeyen ateşi simgeler.  Kanuni de laleye önem veren padişahlardan biridir. Hatta öyle ki lale evleri bahçeleri süslemeye başlamış. Değişik renk ve türlerde lale üretimleri yapılmıştır. Dönemin şairleri yazarları da bu üne kayıtsız kalmamış. Siyah laleyi belki okuyanlarınız olmuştur. Siyah lale yetiştiren bir bahçivanı akabininde gelişen olayları konu alan bir roman.Şimdi laleyi avrupadan alır hale geldik.

Ben mavisi , grisi ,siyahını(koyu mor) hiç sevmiyorum. Sanki boyayıp dikmişler dibi duruyor. Doğallık hayatın her alanında kendine yer bulmuş ve her zaman beğenilmiştir.

Lale hayranlık uyandıran talih yıldızı, sevinç ışığı gibi isimlerle de anılmaktadır.

Soğanlı bitki olduğundan dikimi kolaydır. İlkbaharda size dikimi ve özellikleri hakkında bilgilendirme yapacağım bu lalenin bizim için hazin sonuçlanan hikayesiydi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder